1971 yılının şubat ayının ilk beden eğitimi dersi . Kırşehir Öğretmen Okulundan
geldiğim için derse ilk defa katılıyorum . Spor salonunda tek sıra dizilmiş , beden öğretmeni Süleyman Hacımırzaoğlunu beklemekteyiz . Salonda korkudan çıt çıkmıyor . Spor başkanı sessizliğin bozulmaması için , elinden geleni yapıyordu . Sessizlik başkanın dikkat sesiyle bozuldu . Sıraya doğru sert adımlarla hoca geliyordu . Sıranın önünde durdu . Başkan hazırol komutunu verdi . Soldan itabaren 1,2,3,4,..........36 saymaya başladık . Sonra başkan 6/D sınıfı 36 öğrenci ile derse hazırdır hocam dedi . Yeni gelen bir arkadaşimız da aramıza katılmıştır dedi . Hoca merhaba arkadaşlar.Nasılsınız? dedi . Sınıf hep bir ağızdan sağol hocam dedi . Sonra hoca yeni gelen arkadaş üç adım öne çık dedi . Mavi eşofmanımla üç adım öne çıktım . Adımı , soyadımı ve geldiğim okulu söyledim . Kendimi tanıttım . Hoca Kırşehir den geldiğine göre soracağım soruyu cevaplarsın herhalde dedi . Yüksek ve sert bir sesle ''Dabuşla Güzin kırıştırıyor mu?'' diye sordu . Hocadan böyle bir soruyu hiç beklemiyordum . Utancımdan başımı öne eğdim . Sana söylüyorum hemşerim soruma cecap versene diye yüksek sesle bağırdı . Bunun üzerine başim önde ''Kırıştırıyor hocam''deyip sırama geçtim .
Biraz sonra ısınma hareketleriyle ders başladı . Dersin sonunde sınıfça yapamadığımız bir hareketten dolayı sıra sopası yedik . Sıra bana gelince elindeki sopayla elime hızlıca vurdu . Sönra öbür elime de vurdu . İkinci elime vurduğu sopanın ''Hoşğeldin hemşerim ''sopası olduğunu söyledi...