KABUS
Gökçeada da okul yıllarımızda bu defa ne yazayım derken yine bir dayak olayı aklıma geldi. Yine dayak korkusuyla geçen o kabus dolu ilk sene.Bu kez olayın kahramanları Uşak lı Veli Baysal ile aslen İzmir Kınık lı şimdilerde Söke ye iltica etmiş Ali Arsal..bakalım ne kabahat işlemişler?
Bir gün önce gemi gelmediği için İngilizce öğretmenimiz Özen Bayındır yan sınıflara derse gelmemişti. Bugün iki saat dersimiz var üstelik bir saatinde yazılıyız.Acaba motorla falan gelmiş olabilir mi? Yok yok çok düşük bir ihtimal.Gelmemiştir.Böylelikle dersimiz boş geçecektir.
Birinci ikinci ders derken, üçüncü dersimiz giriş zili çalmak üzere. Bir taraftan belki gelmiştir ihtimaliyle sınav kağıtlarımızı çıkarıyoruz. Bir taraftan da sınıfımızın camlarından, öğretmen lojmanlarının beton kaplı yolunu gözlüyoruz.
Derken sanki ufukta gemi göründü. Sınıftan Veli Baysal arkadaşımız şaşkın ve heyecanlı. Avazının çıktığı kadar bağırıyor.Sınıf camlarının açık olduğunun farkında olmadan. -Özen Bayındır geliyoooooor....Arkadaşlar Özen Bayındır geliyooooor.. Tahminimce dört beş kez bağırdı bu şekilde.
Pencereye bakıyorum.Evet gelen o idi.Hem de yanında bir bayan hocanımla beraber.İyi de bu Veli arkadaşımız neden bu kadar bağırıyordu ki? Ya duyarsa? yanlış olur diye düşünürken.Çok geçmeden sınıfa girdi hocamız.Hepimiz ayakta. -Good morning clas. Goodmorning teacher.Thank you please sitdown.
Hocamız çevik bir pehlivan edasıyla çıkardı ceketini birden koydu masasının üzerine. Biraz şaşkın biraz gayri ciddi bir ifade ile -Kimdi o Özen Bayındır geliyo..diye bağırıp duran? sınıfta çıt yok. -Kim di diyorum? -Bak delikanlıca çıksın ortaya bir şey yapmıcam,yoksa ben çıkarmasını bilirim. Haaa kimdi o diyorum? Kimdi?
Arka sıralardan bir parmak kalkar,hepimiz oraya bakıyoruz. -Bendim hocam der üzgün bir ifadeyle arkadaşımız Veli Baysal. Hocamız alaylı bir ifadeyle -Demek sendin haa. gel bakalım tahtaya. Veli özür dilerken hocamız uzun kollu gömleğini kıvırıyor ellerini ovuşturuyordu. Merakla bekliyorduk ne yapacak diye. -
-Niye bağırıyorsun söyle sen benim asker arkadaşımmısın haa? diyerek birden girişti sağlı sollu tokat ve yumruklarla hocamız. Veli arkadaşımız ha bire özür dilesede nafile. Öfkesini alıncaya kadar dövdü sınıfın huzurunda arkadaşımızı hocamız. Ta ki ağzından burnundan kan gelipte lavobaya gönderinceye kadar...Çok üzüldük.Bu esnadan sonra olacak yazılı sınavından ne hayır gelirdi ki? Nitekim de aynen öyle oldu.Korku içerisinde girdiğim o sınavda çok kötü not aldım.
Bir akşam yine bu kez yatakhanede koğuştayız. Henüz yatağa yeni girmiş yanımda Denizli Serinhisar lı arkadaşım 654 Kemal Kabukçu ile uykumuz gelesiye hoş sohbete dalıyoruz. Yan ranzadan bir uyarı -Konuşma kes uyuyamıyorum. Derken aynı uyarılar bir kaç kez daha oluyor biz oralı değiliz. Bu Ali Arsal dan başkası değil. Belliki yorgun hemen uyumak derdinde. -Rahatsız mı oldun diyorum. -Evet diyor. -Rahatsız oldunsa tuvalete git diyorum. Hay demez olaydım. Bir anda yatağından fırlayıp elinin içi ile suratıma bir darbe. Ne olduğunu anlayamadan burnumdan kan boşaldı.
Bir arkadaşımın yardımıyla doğru lavoba.Baktılar kan durmuyor,nöbetçi öğretmene haber verdiler.Orada ilk yardımla güçlükle durabildi akan kanım.Kendime gelince şikayetçi oldum ve olay disipline aksetti. Soruşturmaların ardından birgün okul müdürümüz odasına çağırdı bizimle birlikte suç işleyenleri. Kararları bildirecek.Sıra bize geliyor giriyoruz içeri. Karar, her ikimizede aynı ceza kınama. Yediğim dayak yetmezmiş gibi üstelik şikayetçi olan da ben. Adil bulmuyorum bu cezayı. Kader dedik razı olduk çaresiz. ( Sevgili Ali Arsal o gün vurduğun yerden burnum kırık kaynamış biliyormusun? Ahh Antalya da nasıl rastlamadım sana bir gösterseydim burnumun halini Alacağım var senden..Şaka şaka..)
İşte Gökçeada dan dayak korkusundan olacak arakadaşlar..Bir mezun olurda öğretmen olursam aynen şunu dedim. Ben öğretmenlerimden çok çektim.Öğrencilerim benden asla çekmeyecekler.
Gerçekten öyle oldu diyebilirim. Meslekte dile kolay 33.yılımda hiç bir öğrencimi dövmedim,üzmedim,çektirmedim.Yalnız halen inanırmısınız rüyalarımda imtihanlar? oluyorum. Halen yemediğim o dayakları? rüyamda yiyor görünüyorum. Ahh keşke bir kere hoca dayağı yeseydim mi? diye hayıflanıyorum kendi kendime.Kimbilir o zaman beynimde yer etmezdi belki de diyorum. Ne dersiniz?
Rıdvan ERTAN - Isparta